seksen günde devr-i alem *
-
-
-
80 gün alemi devretmek için oldukça uzun bir süre, bunu balonla çıktığımız yolculuğun ikinci gününde anlıyorsunuz. her seyahatte olduğu gibi bunda da beraber çıktığınız grup çok önemli. grup liderliğine soyunan herif ingiliz olursa, tatilde bile dakik olmak, adab kural diye diye bir kurtlarını dökemeden her kıtaya şöyle bir uğramak mümkün. zaten 80 gününüz varsa ben derim ki, sadece bir kıtaya, olmadı, sadece bir şehre gidin. balonla da değil hem. ayağınız yere bassın, yayan gezin. oraları tanıyın, insanları ile kaynaşın. 80 günde çok fazla gezmeye hem vaktiniz kalmıyor, hem de yol kısalsın diye sik sok bir dolu yerden geçiyorsunuz. sik sok yer demek de yine kayıp uygarlık demek, mızraklı baldırı çıplağın şerrinden kaçmak demek. bir de o kadar gün dönünce 1 gün ekleniyor mu düşüyor mu, bir şey oluyor. öyle bir nevriniz de dönebiliyor başladığınız yere dönünce.
-
jules verne'nin bir kitabı. küçükken en sevdiğim kitaplardan biriydi.
-
güzel şarkıdır. ne varsa eskilerde var zaten.
şşşt dedin takıldım sana
o an yazıldım hesabına
ah biranda vuruldum ona
boyun eğdim ben hep gururuma
önce ben bir masum kedi
birazcık hanımefendi
takıldım baktım olmuyor ki
o suratsız naletin biri
sahtekar biraz düzenbaz
böylesini gözüm hiç tutmaz
ay bişey sanır kendini
havalanma yerim ben seni
dırdırı var ya o dırdırı
çekilmiyor hiç sabahları
yok annesi babası derken
kaçırdım bak ben erken erken ay!
benim de bir canım var
ben de insanım hain
80 günde devr-i alem
neden değiştin böyle madem
sen böyle değildin
olanlar oldu
kime inandın söyle adem -
80'lerin sonu 90'ların başındaki çocukların izlediği çizgi filmlerden bir tanesidir.
-
ortaokulda kitap özeti isteyen her hocaya özetini sunduğum kitap. dönem ödevi olarak kullanmışlığım dahi vardır.
-
ilkokulda sınıf kitaplığından aldığım, okuduktan sonra okula götürmeyi unuttuğum ardından unuttuğum için öğretmenden utanıp yine okula götürmediğim, ödünç aldığım bir şeyi geri vermeyip elimde tuttuğum için uzun süre lanetlendiğimi düşünüp sonunda onu yok ederek üzerimdeki lanetten kurtulmaya çalıştığım okuması zevkli çocuk kitabıdır.
-
bunun şarkı olanı ruh hastası bi kadına benziyor bence şöyle ki; "benimde bir canım vaaar ben de insanım" derken ki melodiye bak hemen ardından gelen "seksen günde devri alem neden değiştin böle madem" geçişine bak ne dengesiz bir geçiştir o öle, onun dışında nakarata gelince sesini kısarsanız çok güzel şarkıdır.
http://www.youtube.com/watch?v=egt2a5qp0x4 -
jules verne kitabı. çocukluğumdan beri ismi ilgimi çekerdi, okumak isterdim. dün elime aldım sonunda. ama beklediğimden biraz farklı çıktı. nitekim bugünün koşullarında seksen günde seksen ülke görebileceğimizden mütevellit kitapta da adamın seksen ülke gezdiğini sanıyodum. halbuki jules verne'in yaşadığı dönemde seksen günde dünyayı turlamak bile şaşırtıcı bir olay kabul edildiğinden karakter sadece dünyanın çevresinde turluyor ama gezmeye tozmaya pek vakit ayırmıyor. bir çocuk okuduğunda çok ilginç olarak bilgi ise doğuya doğru hareket etmesinden dolayı bir gün kazanmış olması. böylece adam girdiği iddiayı kazanıyor.
ayrıca ne sıkıcı bir baş karakterdir öyle. bir şeye de tepki ver. bir konuda da o dneli dakik olma. bir gün de farklı bir şey yap, boz mutlak düzeini. (gerçi dünya turuna çıkıyor ama sırf iddia uğrunu) nasıl oldu da romanın sonunda kadına onu sevdiğini söyledi, anlayamadım. hoş zaten ilk adımı atan, evlilik teklif eden yine kadın oldu.
ayrıca batıdaki şu eski düello geleneği de ne garip şeydir? ufacık şeyden adam öldürmek memleketimden tanıdık olduğum bir şey ama kardeşim adamlar birbirini öldürecek, çok normal bir şeymiş gibi yer açıyorlar, kimse yadırgamıyor. onur meselesiymiş. hey yarabbim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap